Ahlat Selçuklu Mezarlığı’ndaki Binlerce Taş Ayağa Kaldırılacak
Dünyanın en büyük Müslüman mezarlığı olan ve Türklerin Anadolu'ya ilk ayak bastığı topraklar üzerinde yer alan Selçuklu Mezarlığı'ndaki şahadet taşları ayağa kaldırılıyor.
Bitlis, Ahlat ilçesindeki Büyük Selçuklu Mezarlığı açık hava müzesi olarak düzenlenmiştir. Bu mezarlığın bir köşesine de yeni bir müze binası yapılarak 1971 yılında ziyarete açılmıştır.
Selçuklu Mezarlığı için Kültür ve Turizm Bakanlığı kolları sıvadı. Mezarlıkta bulunan ve sayısı on binlerle ifade edilen şahadet taşları tekrar dikilecek. Taşların üzerindeki yazılar günümüz Türkçesine çevrilecek. Bitlis’te bulunan Selçuklu Mezarlığı 639 yılında Ahlat’ın Selçuklular tarafından fethedilmesi ile birlikte oluştu. İki kısımdan meydana gelen tarihî mezarlıkta çoğu şehit olmak üzere 60 bine yakın insanın yattığı söyleniyor. Halk arasında içinde birçok yatırın da bulunduğu yönünde oluşan inanç, Selçuklu Mezarlığı’na ayrı bir önem kazandırıyor. Mezarlığın ‘kutsal’ olarak kabul edilmesi aynı zamanda Selçuklu Mezarlığı’nı Moğol istilasından da korumuş. Ancak geçen zaman içinde mezarlıkların baş ve ayak kısmına yerleştirilen şahadet taşlarının çoğu toprağa gömülmüş.
1995 yılına kadar yapılan kazı çalışmalarında mezarlıktaki tarihî eserlerin çıkartılması, mezar sayısının tespit edilmesi amaçlanmış. Kaynak yetersizliği sebebiyle 1995 yılından bu yana yürütülemeyen çalışmalar Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yeniden başlatılıyor. Bakanlık uzmanlarınca hazırlanan ‘kurtarma projesi’nin önümüzdeki günlerde hayata geçirilmesi planlanıyor. Proje çerçevesinde 60 bin civarındaki mezarın baş ve ayaklarında bulunan taşlar yeniden ayağa kaldırılacak. Sandukalar ortaya çıkarılacak.
Şahadet taşlarının üzerinde bulunan yazılar günümüz Türkçesine çevrilecek.Selçuklu Mezarlığı’ndaki taşların okunmasının Türkiye’nin inanç turizmine yeni bir boyut kazandıracağını söyleyen Van Müzesi Müdürü ve Sanat Tarihi Uzmanı Ahmet Mete Tozkoparan, mezarlığın ‘en büyük Müslüman mezarlığı’ olması dolayısıyla dünyada eşinin bulunmadığını söyledi. Tozkoparan, taşların üstündeki yazıların, Selçukluların ölümden sonraki hayat ile ilgili görüşlerini net bir şekilde ortaya koyduğunu anlattı.
Geçtiğimiz günlerde mezarlığı ziyaret eden Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç da, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine yönelik ilk talimatının Selçuklu Mezarlığı’nın restorasyonunun yapılarak dünya medeniyetlerine tanıtılması olduğunu söylemiş ve “Buralara sadece kültür ve turizme sahip çıkmak için yönelmiyoruz. Kendi mirasımıza ve şanlı ecdadımızın geçmişine sahip çıkmak istiyoruz.” demişti.
Müze İçindeki Eserler;
Müzede MÖ.2000 yılına ait kap kacaklar, Orta Tunç Çağı sonlarına ve Demir Çağına tarihlenen keramikler, Urartulara ait koleksiyonlar bulunmaktadır. Bunun yanı sıra 1965-1991 yılları arasında çifte hamam, zaviye ve Ulu Camide yapılmış kazılarda ortaya çıkan eserler ile Selçuklu dönemine ait keramikler sergilenmektedir. XIII.yüzyıla tarihlenen ve Selçuklu dönemine ait sıratlı (sigrafitto) ve lüster tekniğinde yapılmış sırlı seramikler, sırsız kalıp olarak yapılmış hayvan formunda kaplar da müze koleksiyonları içerisindedir.
Müzede Urartuların çift ejderha başlı bilezikleri, kemerleri, elbise iğneleri ve saç tokalarından oluşan koleksiyonlar ayrı bir seksiyon halinde düzenlenmiştir. Roma ve Bizans dönemlerine ait çeşitli keramikler, kandiller ayrı bir bölümdür.
Kaynaklar;
Kent haber
Zaman
Fotoğraflar; Volkan doğan