RestoraTÜRK

Norveç'in Gurur Duyduğu Osmanlı Hatırası

Norveç denizcilerinin gururla bir müzede sakladığı belge, Osmanlı İmparatorluğu tarafından verilmiş.

Batı Norveç'in yağmurları ve üniversitesiyle meşhur sahil şehirlerinden Bergen'deki Denizciler Müzesi'nde bir Osmanlı teşekkürnamesi de korunuyor

Teşekkürname, 1885'te dönemin Osmanlı hükümeti tarafından, iki ülke arasında kıymetli posta taşıyan H.J Hengelsen adlı Norveçli denizciye verilmiş.

Teşekkürnamede Hengelsen'in boğazları toplam 150 defa geçtiği belirtiliyor.

"Kırım!
Fütuhatın sadece kılıçla olmadığını gösteren bir örnek hamle görüyorum bu haberde." Sait Başer

"Kırım hakiki bir Türk Yurdu idi, hâlâ öyledir, inşallah öyle kalacaktır. Orduyla değil ama sanatla, kültürle, ilimle, irfanla, ticaretle, diplomasi ile bu yurtlar inşa ve ihya edilcektir." Ömer Özercan

MURAT ÜLKER’İN YAPTIRDIĞI KÖRBEK CAMİİ AÇILDI

"Murat Ülker, dedesinin ders verdiği ve 1. Dünya Savaşı sonrası yıkılıp yakılan Kırım'daki tarihi cami-medreseyi restore ettirip ibadete açtı. Köyündeki akrabaları da idari işlerin çözülmesine yardımcı oldu. Cami klasik Selçuklu tarzında yeniden inşa edildi. Caminin iç dekorasyonunun malzemeleri de Türkiye'den gitti. Çiniler Kütahya'dan özel olarak yapılarak gönderildi.

Kubbe ve kuşak Naht yazıları ve tezhipler de Türkiye'den yollandı. Caminin içindeki Naht yazılarını ünlü hattat Hüseyin Kutlu yazdı. Mermer işçiliği Türk mermer ustaları tarafından yapıldı.

Caminin projesini ve yapımını Kırım bölgesinde iş yapan inşaat şirketi üstlendi. 1 yıla yakın bir sürede restorasyon tamamlandı. 20 Haziran 2014'te yeni Korbek Camisi'nin açılışı yapıldı ve Kırım Müftülüğü'ne teslim edildi. Aslına uygun olarak restore edilen tarihi cami- medrese tekrar ibadete açıldı. Açılış törenine, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov, Kırım Müftüsü Hacı Emirali Ablayev ile toplum kuruluşları temsilcileri ve Korbek sakinleri katıldı.

Erzurum ile İran'ın Tebriz şehri 'kardeş şehir' oldu. 'Kardeş Şehir' protokolü, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler ile Tebriz Büyükşehir Belediye Başkanı Alireza Novin tarafından imzalandı.

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler ve Tebriz Büyükşehir Belediye Başkanı Alireza Novin’in karşılıklı imza koydukları protokolle, Erzurum’la Tebriz kenti arasında yeni bir dönem başladı. Erzurum ve Tebriz’i ‘Kardeş Şehir’ yapan protokol, her iki şehrin büyükşehir belediye başkanı tarafından Tebriz'de imzalandı.

Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk ve Türkiye’nin Tebriz Başkonsolosu Yunus Belet’in de hazır bulunduğu protokol imza törenine, Doğu Azerbaycan Eyalet Valisi Ahmet Ali Rıza Beygi ve İran'ın Erzurum Başkonsolosu Rıza Kılıçhan da katıldı. Toplam 11 maddeden oluşan 'Kardeş Şehir' protokolünün her iki dilde okunmasının ardından atılan imzalarla, Erzurum ve Tebriz arasında belediye hizmetlerindeki işbirliğinin yanı sıra turizm, sosyal, kültürel ve ortak spor organizasyonları gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, Erzurum’la Tebriz arasındaki ilişkilerin tarihi bir geçmişe dayandığını hatırlatarak, bu münasebetin yeniden tesis edilmesi arzusunu taşıdıklarını kaydetti.

ERZURUM VE TEBRİZ BİRBİRİNE KENETLENMİŞ OLDU

Büyükşehir Belediye Başkanı Küçükler, Tebriz Büyükşehir Belediyesi ile birlikte imza altına alınan 'Kardeş Şehir' protokolünün, kurumsal anlamda belediyecilik hizmetlerinde işbirliğini de kapsadığını ifade etti. Küçükler, kent tesisi, yeşil alanlar oluşturulması, tarihi anıtlarla kültürel mirasların korunması gibi teknik konularda Tebriz Belediyesi'yle koordinasyona gidileceğini belirtti. Protokolde, başta turizm olmak üzere sosyal, kültürel ve sportif anlamda ortak birçok etkinliğin gerçekleştirilmesine de olanak sunulduğuna dikkati çeken Büyükşehir Belediye Başkanı Küçükler, "Tebriz’le Erzurum arasında yepyeni bir dönem başlattık. Bu dönemde karşılıklı ve ortak birçok çalışma yürüterek, her iki şehir arasındaki dostluk ve kardeşlik ilişkilerini daha da güçlendirmiş olacağız." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile birlikte açılışını yaptığı caminin ismi de Beştepe Millet Camii oldu. Cami Halka açık olacak.

Caminin mimarisi, Türk ve Osmanlı mimarlık tarihinin bir sentezi olarak niteleniyor. Camideki bütün hat projeleri, hattat Hüseyin Kutlu tarafından, grafik, tezyinatın tatbikatını ise nakkaş M. Semih İrteş tarafından gerçekleştirildi.

Saray’dan farklı bir girişi olan caminin oturum alanı 5 bin 177 metrekareyi buluyor. Bodrum, namaz katı ve mahfil katından oluşan caminin, her biri iki şerefeli, yükseklikleri 59.30 metre olan dört minaresi bulunuyor. Halka açık olan ve 3 bin kişinin aynı anda ibadet edebileceği büyüklükteki caminin külliye dahilindeki diğer binalarla uyumlu olmasına özen gösterildi. Cami, Kocatepe ve Ahmet Hamdi Akseki’den sonra Ankara’nın en büyük üçüncü camisi olacak.

Balkanlar’da Osmanlı ruhunu taşıyan şehirlerden biri Cirokastra. İki katlı evleri, mimarisi ve Osmanlı’dan miras tarihi yapılarına ev sahipliği yapan şehir, Osmanlı döneminde Ergiri ismiyle anılıyordu.

Arnavutluk’un güneyinde, iki katlı evleri, mimarisi ve barındırdığı eserleri ile Osmanlı’nın Balkanlar’a miras bıraktığı bir şehir Cirokastra. Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde, ”Ergiri” olarak bilinen Cirokastra, Osmanlı döneminde bu isimle anılıyordu. Çelebi eserlerinde, şehrin güzelliğini yer vermiş, aynı zamanda Cirokastra’yı Anadolu’da ki Ankara ve Manisa şehirlerine benzetmiş. Şehrin bir diğer adı da ”taş şehir” olarak biliniyor. Bunun sebebi, evlerin ve sokakların sadece taşlarla inşa edilmesi. Şehrin tarihi değeri oldukça yüksek. Osmanlı’dan miras içerisinde barındığı eserlere bugün hala ev sahipliği yapan şehir, 2005 yılında UNESCO tarafından dünya mirası listesine dâhil edildi. Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan Cirokastra, o dönemde ekonomik, siyasi ve kültürel alanlarda oldukça gelişme gösterdi.

MİMARİSİ TAM BİR OSMANLI

Hem tarihi hem de bu tarihin ona bıraktığı mirasları bugün de koruyan Cirokastra da göze çarpan mimari eserler arasında; Cirokastra kalesi, evleri, kaldırımlı dar sokakları yer alıyor. Cirokastra’nın nüfusu yaklaşık 41 bin. Bu sayı, yazın turistlerin şehri ziyaret etmesi ile iki katına çıkıyor.

Tarih kokan bu antik şehir, gündüzü ve gecesiyle farklı güzellikleri ziyaretçilerini büyülüyor. Cirokastra’nın en önemli simgesi ise kalesi. Tüm ihtişamıyla şehre gelenleri selamlayan kalenin, 1336’da inşa edildiği biliniyor.