RestoraTÜRK

  • Yazı boyutunu yükselt
  • Varsayılan yazı boyutu
  • Yazı boyutunu düşür
Sponsor Bağlantı

Paylaş      

Anasayfa İç Mimarlık
İç Mimarlık

DE STİJL

DE STİJL

Birinci Dünya Savaşı sırasında Hollanda’da kimi ressam, yonut (heykel) sanatçısı ve mimar bir araya gelerek bir topluluk kurdular. Topluluğun adı De Stijl idi. Türkçe karşılığı üslup’tur (ya da tarzdır) bu sözcüğün. Ama biraz iddialı bir üslup, iddialı bir tarzdır kastedilen. Dolayısıyla, Latin kökenli dillerden aktarılmış stil  (İngilizce’de style yazılır stayl okunur; Fransızca da style yazılır ama stil okunur.) kullanılır zaman zaman. Örneğin, bu onun stili denir. Bilinen üsluptan, bilinen tarzlardan ayrımlı davranış, giyim, vb. sergileyen birinden söz edildiği anlaşılır hemen. Bir zamanlar alışılmışın dışında giyinip davrananlara bobstil denmiştir bu ülkede, örneğin. Bobstayl yerine bobstil denmiş olması ise, o dönemlerde Amerikan değil Fransız etkisinin ağır bastığını anlatır.

Hollandalı sanat adamları da iddialı idiler. De Stijl topluluğu, Impressionism/İzlenimciliki de içine alan bütün barok üsluplara karşı çıkıyor ve hesaplı-kitaplı bir bir basitlik eldelemek yolunda tüm öğeleri, dik açılarla kesişen doğru çizgilerle sınırlanmış düz yüzeylere indirgeyerek düzenlemeler kurguluyordu. Siyah, beyaz ve gri ile üç ana/birincil rengi, kırmızı, sarı ve maviyi kullanıyorlardı yalnızca. Ve bu tutumlarını yalnızca resimde değil, mimarlık yapıları, iç mekan tasarımı, mobilya ve her tür form tasarımına uyguluyorlardı. Yani, yepyeni bir tasarım anlayışı getirmek - yerleştirmek çabasındaydılar. (Belirtelim hemen; Çabaları boşa gitmedi.)

Devamını oku...
 

Le Corbusier

Mimarlık, mimar olan, olmayan pek çok kişi tarafından, birçok kez, çok değişik biçimlerde tanımlanmıştır. Bu tanımların kimileri daha nesnel, işlevsel, kimileri ise daha öznel,  şiirseldir. Örneğin, Alvar Aalto’ya göre “Mimarlık, değersiz bir tuğlanın, altın bir  tuğlaya dönüşmesi”, Ludwig Mies van der Rohe’ye göre “Çağın mekansal terimlerle ortaya  konmuş istemi”, Hans Hollein’a göre “İnsanın bedeniyle ve ruhuyla kendini anlatması”,  Auguste Perret’ye göre “Mekanı düzenleme sanatı”dır.

Şu mimarlık tanımları ise sırasıyla bir şoföre, bir marangoza, bir ev hanımına aittir:  “Mimarlık yaratıcılık demektir”, “İnşaatın veya herhangi bir şeyin projesini çizme veya  yaratmadır”, “Mimarlık proje çizmektir.” Le Corbusier’nin Vers une architecture adlı  kitabında yer alan mimarlık tanımı ise şöyledir: “Işık altında biraraya getirilen  kütlelerin, ustalıklı, doğru ve görkemli oyunu.”

Devamını oku...
 

İç Mimarlık Sempozyumu

 İç Mimarlık Sempozyumu’nda Geleceğe Yönelik Yaklaşımlar Ele Alındı

 22 – 24 Ekim tarihleri arasında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde düzenlenen 1. İç Mimarlık Sempozyumu’nun ana teması "Mekan Tasarımında Geleceğe Yönelik Yaklaşımlar"dı. Üç gün süren etkinliğe iç mimaride en son teknolojiler, yeni eğilimler ve gelecek kavramı damgasını vurdu. Arkitera.com olarak etkinliğin ikinci gününün iki oturumunu izledik.

Sempozyumun ikinci gününün “Kuram” temalı ikinci oturumu Yrd.Doç.Dr. Şenay Boduroğlu başkanlığında gerçekleşti. Oturumun ilk konuşmacısı “Geleceğin Mekanlarında Engelliler ve Evrensel Tasarım Kavramına Bir Bakış” başlıklı sunumuyla Öğr.Gör.Dr. E.Esen Kaleli’ydi. Öncelikle mekan kavramını tanımlayan Kaleli, yapılanmış çevreyle insanın bir bütün olarak düşünülmesi gerektiğinin altını çizdi. Yapılanmış çevrenin tarih boyunca fiziksel engeli olmayan insanlar düşünülerek tasarlandığını belirten Kaleli, standart gereksinimler saptanırken bütün insanların dikkate alınmasının öneminden bahsetti. Yaşamsal alanlar tasarlanırken ulaşılabilirlik ve evrensel tasarım prensipleri iki önemli unsur olmalı diyen Kaleli, evrensel tasarım prensiplerini ise şöyle sıraladı: Kullanımda çeşitlilik, esneklik, tasarımın basit ve anlaşılır olması, tasarımda algılanabilir bilgi, hata töleransının en aza indirilmesi, kullanımda minimum fiziksel efor, ulaşılabilirlik için alan ve boyut. Bu evrensel tasarım prensiplerinin geleceğin mekanlarının tasarım kuramı olması gerektiğini söyleyerek sunumunu tamamladı.

Devamını oku...
 

HAYDİ SEN DE TASARLA!

Hayallerin gerçek hayata aktarılması diyor yakın bir dost. Bir diğeri biraz düşünceli bir şekilde evet çok severim diyor tasarlamayı. Bundan güzel uğraşımı var? İnsanların hayatlarına, yaşayışlarına müdahale edebildiğin başka bir meslek biliyor musun diyor?  Bundan güzel bir şey olabilir mi sence? Sadece evlerine ofislerini tasarlıyorum diyip de anlatılacak şey mi ki. Ne haddimize efendim .”Ağabey restore etmekten beter

bir zevk veriyor bu meslek insana” diyor bir diğeri. Düşünsene yatacağı, kaidesini koyacağı yere kadar sen tasarlıyorsun, sen ne istersen onu yapıyor zavallı, aynı kukla gibiler. Bazı ironi durumlarda yok değil hani, oturduğun yerden 15 cm’lik bir vidanın her an arkana batmasıyla, güzel bir tekerlemenin çıkması çok olası bir durum, tabi vebali senin boynuna.

Devamını oku...
 




Yüzlerce Gerçek Üreticinin
Binlerce BIM/CAD Objesini
Ücretsiz İndirin!

Reklam
Reklam
Reklam



Copyright © 2002 - 2015 Designed by  
YASAL UYARI