Ülke olarak şimdiki durumumuz nedir?
- Ülkemizde sağlam olmayan bir yapı stoku mevcuttur.
- Deprem ülkesi olmamıza karşın bütçe imkansızlıkları nedeniyle depremle ilgili doğru dürüst kaynak ayrılamamaktadır.
- Vatandaşlarımızın sağlıklı konut edinmeleri konusunda herhangi bir sistem mevcut değildir.
- Yapıların denetimini sağlayacak bir sistem olduğu söylenemez.
Tüm bunlar dikkate alındığında; hasarların karşılanmasında sigorta sisteminin oluşturulması, depremle ilgili her türlü çalışmanın yapılmasında sürekli ve kalıcı bir ulusal fonunun oluşturulması ve ülkemizde sağlıklı konutların üretilmesi için gayrimenkul ipoteği sigortaları (mortgage) sistemlerini oluşturma zorunlu hale gelmektedir.
Sigorta sistemi...
Sigorta sisteminin deprem riskine karşı sunmuş olduğu olanaklar büyük bir önem taşımaktadır. Nitekim, sigorta sisteminin gelişmiş olduğu ekonomilerde deprem sigortası uygulamalarına bakıldığında, bu ülkelerde depremin sebep olduğu zararların sigorta sistemi sayesinde ülkemize oranla daha çabuk giderildiği gözlemlenmektedir. Çünkü sigorta sistemi;
- Riski ve riskin gerçekleşmesi sonucunda oluşan hasarı toplum/toplumlar paylaşır.
- Toplum ve devlet üzerindeki yük azalır.
- Fon oluşturur.
- Ülke ekonomisi üzerinde olumlu etkiler yaratır.
Modern sosyal ve ekonomik hayatın ayrılmaz bir bileşeni olan sigorta, kamunun tamamını ya da bir kısmını korumak isteği ile kanun koyucu tarafindan zorunlu kılınabilmektedir. 27.08.1999 tarihli ve 4452 sayılı "Doğal Afetlere Karşı Alınacak Önlemler ve Doğal Afetler Nedeniyle Doğan Zararların Giderilmesi için Yapılacak Düzenlemeler Hakkında Yetki Kanununa" dayanılarak hazırlanan 587 sayılı Zorunlu Deprem Sigortasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (587 sayılı KHK) ile, meskenler için deprem sigortası yaptırılması 27 Eylül 2000 tarihinden itibaren zorunlu hale gelmiştir ve bu sigorta teminatının sunulmasının temini için kamu tüzel kişiliğini haiz Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) kurulmuştur.
Zorunlu Deprem Sigortası uygulaması ile konut sahiplerine, devletin bütçe imkanları ile ilişkili olmaksızın, konutlarında ortaya çıkan maddi kayıpları derhal telafi eden somut bir güvence temin edilmektedir. Aynı zamanda, deprem hasarlarının karşılanması için amaçlanan uzun vadeli kaynak birikimi, ödenen küçük primler ile sağlanmakta, tüm Türkiye için zorunlu olduğu kabul edilen bu sigorta ile ülke çapında risk paylaşımı gerçekleşmekte ve riskin önemli bir bölümü reasürans yoluyla uluslararası piyasalara aktarılmaktadır.
Deprem ile birlikte yaşayabilmemiz için...
- İyisi ile kötüsü ile sağlamı ile çürüğüyle sahip olduğumuz yapı stokumuzu anında değiştirmeyeceğimize göre, bunlarda oluşacak hasarı teminat altına almak için zorunlu veya ihtiyari sigortalarını hemen zaman kaybetmeden yaptırmak gerekmektedir.
- Sigortacılığın gelişmesinin önündeki engelleri kaldırmak, yapı denetimi sigortaları gibi yapının inşaat aşamalarında sistemi hem güvence altına alan ve hem de kontrol ve denetimini etkin hale getiren mekanizmalar devreye sokulmalıdır.
- Deprem ile birlikte yaşayacağımıza göre, bu afetle baş etmek için ne gerekiyorsa yapılmasını sağlayacak sürekli ve kalıcı fona gereksinim bulunmaktadır. Bunun devlet bütçe imkanları ile yapılması mümkün olmadığı görülmektedir. Dünyamız için de böyle bir fona ihtiyaç olduğu son günlerde Asya'da yaşanan tsunami felaketinde açıkça görülmektedir. (BM gerekli aktiviteleri yapmak için toplanacak yardımları beklemek zorunda kalmaktadır.)