MİMARLIĞIN UÇ NOKTALARI; KONSTRÜKTİVİZM, POST-MODERNİZM, DEKONSTRÜKTİVİZM
C. Abdi Güzer
Mimarlığın sanatla bilim, gerçekle imaj, işlevle biçim, kabukla öz (tektonik karakter) arasında gidip gelen denge merkezi, felsefeden mühendisliğe, geometriden tarihe uzanan yelpazenin zengin karmaşıklığı içinde, kimi zaman birbiriyle zıtlaşacak kadar çelişkili uçları da barındıran farklı yaklaşımları oluşturmuştur. Mimarlık “izm”leri de genellikle bu gel- gitleri ivmelendiren tercihlerle anılmışlardır. Mimarlık eleştirisi bu sınırsız girdili tasarım ortamında, zorunlu olarak indirgemeler üzerine kurulan tasarıma esas olan değerler sistemini anlamaya, çözmeye çalışır. Gene de değerlendirme zemini oldukça kaygandır; girdilerin çeşitliliği içinde sürekli hareket halindedir.
Mimarlıkta doğrular ve yanlışlar yoktur. Belirsizlik (tercihsizlik) ve iç tutarlılıkların, içinde insan barındırmayan yapı parçalarının ve inşai alanların hoş görüldüğü, hatta beğeniyle karşılandığı birçok örnek vardır. Çünkü, mimarlık yalnızca barınma sorununu çözmekle sınırlı görmez kendisini. Her yapı bir heykeldir aynı zamanda; bir iletişim değeri taşır, bir anlam yüklenir.