(? - 1598)
Mimar Sinan'ın ölümünden sonra onun sanat geleneğini "Ser-mimar-ı âlem" Davut Ağa sürdürmüştür. Davut Ağa'nın nerede ve hangi tarihte doğduğu bilinmiyor. Ne var ki 1575'te "Suyolu nazırı" olduğu ve uzun yıllar Koca Sinan ile beraber çalıştığı belgelerle ortaya konmuştur. Davut Ağa, İstanbul'un su yollarının bakım ve onarımında çok başarılı olmuş, su yollarının geçtiği bağlara, bahçelere sahiplerince meyva ağaçları dikilmesini, su yollarına zarar verilmesini önlemiştir. İlk yapımı Fatih Sultan Mehmet devrine ulaşan Topkapı Sarayı su yolunu elden geçirmiş ve bir haritasını yapmıştır. 1582 yılında suyolu nazırlığı görevine Mimar Hasan Ağa, ardından da Mimar İsmail Ağa atanırken, Mimar Davut, "Dergâh-ı âlî çavuşluğu"nu sürdürmüştür.
O yıllarda İran'a sefer açılır. Ordu ile beraber yüz kadar ustanın da gitmesi gerekmektedir. Ferhat Paşa komutasındaki orduda, Mimar Sinan'ın buyruğuyla Davut Ağa ve onun seçtiği yüz usta görev alır. İki yıl süren güçlüklerle dolu seferden sonra İstanbul' a dönen Davut, gene Sinan'ın yanında çalışmaya başlar. kendisinie saraydaki Has Oda ve hamam inşaatının denetimi verilir. Ardından da Koca Sinan'ın ölümüyle boşalan Hassa Başmimarlığı görevine atanır (1587). Mimar Sinan'ın son yıllarında, başta su yolları olmak üzere Davut Ağa'nın çeşitli yapı eylemlerine ağırlığını koyduğunu görüyoruz. Üsküdar Atik Valide Camii'nin (1584) yapımında çok emeği geçmiş, ayrıca Çarşamba'da Mehmet Ağa Camii, hamam ve türbesini 1585-1586 yıllarında o yapmıştır.
Artık İstanbul'un bütün mimari eylemlerinin denetim ve gözetim yetkisi Davut Ağa'nın elindedir. III.Murat'ın saltanat yıllarının ürünü olan iki önemli yapıtın, Sarayburnu sahilinde İncili Köşk ve Sirkeci'de Beyazıt Köşkü'nün mimarı Davut Ağa'dır. Tümü İznik çinileriyle bezenmiş olan İncili Köşk'ü, Sadrazam Sinan Paşa, III.Murat'a armağan etmek için yaptırmıştır. Köşkün açılış töreninde yollar halılarla döşenmiş, ziyafetler verilmiş, kayık yarışları ve cirit oyunları seyredilmişti.
Köşkü çok beğenen III.Murat, bu kez de Sirkeci yakınındaki Beyazıt Köşkü'nü yıktırarak, İncili Köşk tarzında yeni bir köşk yapmasını Başmimar Davut Ağa'ya buyurdu. Sepetçiler Köşkü'nün yapımına böylece başlanılmış oldu. Sinan Paşa bu tarihten sonra yaptıracağı her yapıda Başmimar Davut Ağa'yı görevlendirdi. Divanyolu'nda, Parmakkapı Sinan Paşa Türbesi yanındaki zarif sebilin yazıtında, Sinan paşa'nın övülmesinin yanısıra Davut Ağa'dan da söz edilmektedir. Mimar Sinan başmimarlığı sırasında "Suyolu Nazırı" olarak Davut Ağa'yı beraberinde çalıştırdığı gibi, o da başmimarlığında, aynı görevde Mimar Dalgıç Ahmet Çavuş'u çalıştırmıştır.
III.Murat'tan sonra Davut Ağa'nın ilk yapıtı, Ayasofya yakınındaki türbe, son yapıtı ise Eminönü'nde bitiremediği Valide Camii olmuştur.
Davut Ağa, cami inşaatını büyük bir hızla sürdürdü, Rodos'tan taşlar getirildi. Kasım Ağa tarafından yapılan hesapları düzenli olarak tutulan yapı, 75-90 cm. kadar yükseldi. Minare yeri saptanıp birinci şerefeye kadar çıkıldığında, Ramazan kandilleri yakıldı. Hayır için bir yandan cami çevresine sular getirilirken, Eminönü'nde iki de han yapıldı. Caminin yapımı sona ermeden, medreselerinde ders verecek hocalar dahi atanmıştı. Müderrisliği yüz akça maaşla Sarıgerzzade kaynı Mustafa Efendi'ye verildi. Ne var ki Davut Ağa inşaata uzun süre devam edemedi. 1598 yılında, ölümü üzerine, yerine Suyolu Nazırı Dalgıç Ahmet Çavuş atandı. III.Mehmet'in ölümüne kadar camiin yapımını o sürdürdü.
Sadrazam Mesih Paşa Camii, Sinan'ın ölümünden iki sene önce yapılmış olmasına rağmen, Mimar Davud'un eseri olması ihtimali kuvvetlidir. (AYVERDİ, Samiha, Mesihpaşa İmamı, s.49, İstanbul 1974)
Türk Mimarları: (Hazine-i Evrak Vesikalarına göre) / Ahmed Refik Altınay, 1356/1937 ; yay. haz. Zeki Dönmez. -- İstanbul: Sander Yayınları, 1977. 159 s. : res., pln. ; 24 cm. -- (Sander yayınları. Özel dizi ; 7)