Yusuf Has Hacib, Türk dili ve edebiyatı için temel bir eser olan Kutadgu Bilig (Kutlu kılan bilgi) kitabının yazarıdır. Kutadgu Bilig 6645 beyitlik bir eserdir.
(M.S. 1017) 11. yüzyılın başlarında Karahanlı Devleti'nin Balasagun şehrinde dünyaya gelen Yusuf Has Hâcib İyi bir eğitim gördü. Çağının geçerli bilimlerinin yanı sıra Arapça ve Farsça da öğrendi. Balasagun'da yazmaya başladığı Kutadgu Bilig (Mutluluk Bilgisi) adlı yapıtını 1069 yılında Kaşgar'da tamamlayarak Karahanlı hakanlarından Ebû Ali Hasan ibn Süleyman Arslan Hakan'a sunmuştur. 1077 yılında Kaşgar'da vefat etti. Türbesi bu kenttedir.
Kutadgu Bilig, her iki dünyada da mutluluğa kavuşmak için gidilmesi gereken yolu göstermek maksadıyla yazılmıştır. Yusuf Has Hâcib'e göre, öteki Dünya'yı kazanmak için bu dünyadan el etek çekerek yalnızca ibadetle vakit geçirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir insanın ne kendisine ne de toplumuna bir yararı vardır; Oysa başkalarına yararlı olmayanlar ölülere benzer; Bir insanın erdemi, ancak başka insanlar arasındayken belli olur. Asıl din yolu, kötüleri iyileştirmek, cefaya karşı vefa göstermek ve yanlışları bağışlamaktan geçer. İnsanlara hizmet etmek suretiyle faydalı olmak, bir kimseyi, hem bu dünyada hem de öteki dünyada mutlu kılacaktır.
Kudadgu Bilig'den
1 Her şeyden önce kadir ve bir olan Tanrı gelir, sonsuz hamd ve sena da ancak ona lâyıktır.
2 Büyüklük sahibi, kadir, zü 'l-celâl; yaratan, türeten ve kudretin kemâline sahip olan Tanrıdır.
3 Yer, gök ve mahlûkların rabbı her kesin rızkını hazırlamıştır; sen güle-güle ye.
4 Herkese saymadan rızkını verir; herkese yedırır, fakat kendisi yemez.
5 Bücün canlıları hiç bir zaman aç bırakmaz, var ettiklerinin hepsine yedirir ve içirir.
6 Nasıl ki, diledi ve her şey oldu; böylece o kimi isterse, onu yüceltir.
7 O seçkin resule salât ve selâm, yine arkadaşlarına selâm ve ihtiram.
8 Muhammed peygamber mahlûkların başıdır, o bütün bunların göz üstünde kaşıdır.
9 Yine bu kitap çok aziz bir kitaptır; bilen için bir bilgi denizidir.
10 Değerli bilgiler ile süslenmiştir; artık sen şükret ve kanaatkar ol.
11 Bunların her birine bir çok hakimlerin sözlerini inciler dizer gibi sıralamıştır.
12 Meşrik hükümdarı, maçinlüer beyi, bilgili, anlayışlı, dünyanın ileri gelenleri,
13 Hepsi bu kitabı benimsemişler ve hazînelerine koyup, saklamışlardır.
14 Birinden birine miras olarak kalır, bunlar da kendilerine alıp, başkalarına vermezlermış.
15 Bu faydalı bir kitaptır ve hiç bir zararı yoktur; fakat bir çok türkler bunun mânasını anlamazlar.
16 Her okuyan, yazan bunu anlayamaz; bunu ancak kitabın izahını duyan bilir.
17 Bu kitabın sözleri insana yardım eder ve yol gösterir; her iki dünyadaki işleri düzenler.
18 Çin ve Maçın hakimlerinin hepsi hep bunun güzelliğini öğmüşlerdir.
19 Türk, çin ve bütün maşrık illerinde, dünyada bunun gibi başka bir kitap yoktur.
20 Kitabın kadrini de ancak bilgili bilir, akılsız kimseden zâten ne beklenir.
21 Kitabı her kese vermemeli,; dostun olsa bile, emin olmamalı.
22 Çünkü bilgisiz bunu takdir edemez, anlayışlı anlar ve onu muhafaza eder.
23 Müellif bunu Buğra Han zamanında ve han dili ile söylemiştir.
24 Böyle bir eseri daha Önce kim söylemiştir, bundan sonra da bu kadar ustalıkla kim söyleyebilir.
25 Bunun gibi bir eser vücuda getirecek kimse nerede; yapan varsa, ben onu da Öğerim.
26 Her memleket, şehir ve sarayda bu kitaba ayrı-ayrı adlar verilmiştir.
27 Her memleketin hakimleri, o diyarın usûlüne göre, buna ayrı-ayrı adlar takmışlardır.
28 Çinliler ona Edebü'l-mülûk derler, maçinliler onu Enisü 'l-memâlik diye adlandırırlar.
29 Bu maşrik ilinin büyükleri buna doğruca Zînetü 'l-ümerâ derler.
30 İranlılar buna Şehname derler, turanlılar Kutadgu biligdiye anarlar.
31 Bak, muhtelif memleketlerin çeşitli dillerinde bunun için ne türlü adlar kullanılmıştır.
32 Bu kitaba ad koymuş olan o büyük ve iyi kullan Tanrı yarlıgasın.
33 Ey bu kitabı makbul bulan ve bu türkçe esere hayretle bakan kimse,
34 Yine bil ki, bu kitap her kese yarar, fakat memleket ve şehirleri idare için, hükümdarlara daha çok faydalı olur.
3 5 Bir memleketi idare edenlerin kimler olduğunu ve onlara nelerin lâzım geldiğini hakimler söylemişlerdir.
36 Hükümdarların korunmaları ve bunun için gereken şeyler ile hâkimiyetin icap ve şartlarını;
37 Devletin harap olması veya beka bulmasının neden ileri geldiğini, bu hâkimiyetin nasıl devam ettiğini ve nasıl elden çıktığını;
38 Bir de bu ordu ve askerin nasıl toplanacağını, konak yerinin ve sefer yolunun nasıl, seçileceğini;
39 Bütün bunların tertibini bu kitapta açıklamış, her şeyi bir-bir ayırmış ve tâyin etmiştir.
40 Memleketi kuvvetle elinde tutan kimse, işini ehliyetli kimselere gördürmüştür.
41 Çerağ olarak, nasıl ay ihsan edildi ise, bu işler işin de anlayışlı ve uygun kimseler lâzımdır.
42 Hükümdarların halk üzerinde hakları olduğu gibi, halkın da aynı derecede, hükümdarlar üzerinde hakkı vardır.
43 Raiyyet onun bu hakkını gözetmeli, hükümdar da onun ten ve canını korumalıdır.
44 Hükümdarların nasıl muharebe edeceklerini ve harp zamanında ordularını nasıl tanzim eyleyeceklerini;
45 Düşman ordusunu mağlûp etmek için, ne gibi çârelere baş-vurulacağını söyler.
46 Hükümdar nasıl hareket etmelidir ki, halk da ona o şekilde itaat etsin.
47 Böyle bir hükümdarı halk sever ve yüzünü göreyim dive, her kes ona koşar.
48 O kimleri, uğurlu diye, hizmetine almalı ve yakın tutmalı; kimleri uğursuz ve kötü diye, kendisinden uzaklaştırmak..
49 Kimleri kendisine bağlamak ve yakın tutmalı; Kimleri uğursuz ve kötü diye, kendisinden uzaklaştırmalı,
50 Bir de nasıl baş kesmeli, siyâset etmeli, ceza vermeli; ikincisi gönüller almak için, nasıl feraset göstermeli.
51 Hükümdarlar nasıl anlayışlı, bilgili, cesur ve kahraman olmalı,- nasıl hazineyi doldurup, tekrar akıtmalıdır.
52 Hükümdar raıyyet üzerinde ne kadar çok kudretli olursa, bütün işlerinde o kadar rahat ve huzur bulur.
53 Ben de bu bir kaç harfciği sana vasiyet olarak bıraktım; bana da dua etmeği unutma.
54 Dikkatle bak, bu kitabı te'lif eden insan insanlar arasında ileri gelen, hünerli bir kimse imiş.
55 Bu türlü faziletler ve meziyetler ile kendilerini süslemiş ve bahtiyar bir hayat sürmüştür.
56 Doğruluk, hürmet ve zühde sahip olduğu gibi, bir de takva sahibi, bilgili ve rerhiz bir insan imiş.
57 Yaşadığı yer Kuz-Ordu memleketi imiş, kendisi asıl bir aileden olup, dili de buna göredir.
58 O bir kitabını nazma çekip, tamamlamış ve doğduğu memleketten ayrılmıştır.
59 Esâsını yazmış ve tertibe koymuş; fakat bu manzume son şeklini Kâşgar ilinde almıştır.
60 Bu hanlar hanı, Tavgaç Kara Buğra Han 'in huzurunda eserini okumuştur.
61 Akıla karşı hürmet ve kalemin hakkıdır diye, hükümdar ona çok itibar etmiş ve çok ihsanlarda bulunmuşdur.
62 Ona bu Has-Hâcib unvanını tevcih etmiş ve onu kendi yakınları arasına almıştır.
63 Bundan dolayı ona hürmet ederler ve kendisine doğruca Yusuf Has-Hâcib derler.
64 Yine bu kitabın içindekileri söyler; bunu şu dört iyi temel üzerine kurar.
65 Bunlardan bin— adalet olup, doğruluk üzerinedir; ikincisi— devlet olup, saadet ve ikbâl demektir.
66 Üçüncüsü— akıl olup, ululuk ifâde eder; dördüncüsü ise— kanâat ve afiyettir.
67 Bunların her birine ayrı-ayrı adlar vermiş ve bundan böyle bunları bu adlar ile zikretmiştir.
68 Adalete Kün-Toğdı adını verir ve onu hükümdar yerine koyar.
69 Devleti Av-Toldı ismi ile zikreder ve bunu onun veziri sayar.
70 Akıla Oğdülmış adını vermiş ve buna da vezirin oğlu demiş.
71 Kanâate Odgurmış adını verir ve buna da vezirin akrabası der.
72 Bunun hikmeti, bak, bu dört temel üzerinedir; bunları tanzim ile kitabı tamamlamıştır.
73 Arapça ve farsça kitaplar çoktur; bizim dilimizde bütün hikmetleri toplayan yalnız budur.
74 Bunun kadrini ancak bilgili bilir; bilgi kıymetini de ancak anlayışlı takdir eder.
75 Bu türkçe beyitleri senin için tanzim ettim; ey okuyucu, okurken unutma, bana duâ et.
76 Ben dünyadan gidiyorum, sen beni dinle, bundan çok ibret al ve gözünü aç.
77 Tanrım, rabbim ancak sensin, hepimizi yarlığa; bütün mü'minlere didârını nasıp et.
Kaynak: Türk Tarih Kurumu Yayınları - Yusuf Has Hâcib - Kudadgu Bilig - Çeviri: Reşid Rahmeti Arat
Eserin Genel Özellikleri
1) İslamiyet sonrası türk edebiyatının ilk edebî eseridir.
2) İlk siyasetname.
3) 11. yüzyılda yazılmıştır.
4) Yusuf Has Hacib yazmıştır.
5) Mesnevi tarzında yazılmıştır.
6) Siyasetname türünün ilk eseridir.
7) Eserde kullanılan bazı sözcükler günümüzde de kullanılıyor.
8) Türk dilinin Hakaniye (Çağatay) lehçesi ile yazılmıştır.
9) Nazım birimi beyittir. (Redif ve kafiye kullanılmıştır.)
10) İslamiyet'in Türklerce kabulünden sonraki ilk yazılı eserdir.
11) Allegorik ve didaktiktir.
12) Mesnevi nazım şekliyle ve Şehname vezin kalıbıyla yazılmıştır.
13) 6645 beyittir.
14) Ayrıca 173 tane de dörtlük vardır.
15) Beyit nazım birimiyle yazılmıştır; ancak dörtlük nazım birimi de kullanılmıştır.
16) Aruz ölçüsüyle yazılmış ilk eserimiz kabul edilir.
17) Didaktik (öğretici) bir nitelik taşır.
18) Bir ahlâk ve öğüt kitabıdır.
19) Hükümdara siyası öğütlerde bulunur.
20) Bazı bölümlerinde ansiklopedik bilgiler içerir.
21) 'Kutlu Olma Bilgisi' veya 'Mutluluk Veren Bilgi' olarak Türkiye Türkçesine aktarılabilir.
22) 18 ayda tamamlanmıştır.
23) Eser Hakaniye (Çağatay) türkçesiyle kaleme alınmıştır.
24) Dili oldukça sadedir.
25) Eserde allegorik (sembolik) bir anlatım vardır. 4 soyut kavram üzerine kurulmuştur.
Bunlar;
a) Hükümdar Kün Toğdı: Adaleti,
b) Vezir Ay Toldı: İyi yönetimi,
c) Vezirin Oğlu Ögdilmiş: Aklı,
d) Vezirin Kardeşi Odgurmış: Öbür dünyayı temsil eder.