KALEM İŞİ VE TEKNİKLERİ
Sıva , ahşap üzerine boyalarla desen çizme ve yazı yazma sanatıdır. Bu tenziyatı yapan kişiye kalemkâr denir.
Kalemişi zengin bir estetik ve zevkin bir ürünü olup günümüze kadar gelmiştir fakat gereken tecrübeye sahip olmadan yapılan restoransyonlarla tanınmayacak hale gelse de yine duyarlı kişilerce tekrardan aslına uygun çalışmalarla eşi benzeri olmayan mimarimizin bir parçası olarak renkleri ve nakışları ile gözlerimizi süslemektedir.
Kalemişi daha çok cami, mescid, türbelerin tavan yahut kubbelerine tatbik edilen bir süsleme sanatı olup diğer Türk Süsleme Sanatları gibi kendine has yapım teknikleri vardır.
TEKNİKLERİ :
- Sıva Üstü
- Ahşap üstü
- Mermer ve taş üstü
- Malakari
- Kumaş ve deri üstü
Sıva üstü Kalemişi :Uygulama alanı olarak mimari eserlerimizin çoğunluğunda göre bileceğimiz bir tekniktir.
Yapılışı : Yapılacak olan zemin kireç ile badana edilir ve yüzeye uygun desen kağıt üzerine çizilerek iğne yardımı ile delinerek bir kalıp oluşturulur ve çini sanatımızda olduğu gibi odun kömürünün ( zeminin koyuluğuna göre tebeşir tozu da kullanılabilir) iyice öğütülüp gözenekli bez bir kesenin içerisine konup hazırlanan kalıp üzerinde gezdirerek desen zemin üzerine aktarılır.
Zemine aktarılan desen doldurma fırça yahut uzun fırça ile boyanır. Boyalar toprak boya olup zamk-ı arabi ve yumurta akı ile karıştırılarak boyanın tutuculuğu ve kalıcılığı artırılır.Boyama işlemiden sonra yine ince uçlu uzun bir fırça yardımı ile içi boyanan desenlerin kenar çizgileri yani tahrir( kontur ) işlemi yapılarak son bulur.
Günümüzde duvar üstü plastik boyalarla yapılan bir tekniktir.
Görebileceğimiz yerler: Sultanahmed Camii, Yeni Cami
Ahşap üstü Kalemişi : Sıva üstü tekniğinden sonra en çok uygulanan teknik olup daha çok kubbelerde, mahfil tavanlarında ve evlerin ahşap bölümleri ahşap sandıklar, kutular da görülür.Daha çok Edirne evlerinde görülen türünde Edirne kari adı verilir.
Yapılışı : Uygulanacak ahşap yüzeyin dayanıklılığını artırmak ve düz ve pürüzsüz bir alan elde etmek için önce ahşap yüzeye bezir yağı , mürdesenk ve üstübeç ‘den oluşan macun çekilir ve desen sıva üstü tekniğindeki gibi zemin üzerine aktarılır. Çizim ve boyama işlemini takiben sonra lakelenerek son bulur.
Lake : bezir yağının tiner ile inceltilmesi yahut yumurta akının şap ile kestirilmesi ile oluşan ince şefaf astara verilen isimdir.
Bu teknik de Erken dönem süslemelerinde daha çok hatayi ve rumi motifleri kullanırken son dönem de rokoko ve barok üslubun da süsleme ögeleri kullanılmıştır.
Görebileceğimiz yerler : Üsküdar Atik Valide Camii ve Topkapı Takkeci İbrahim Ağa camii, mahfillerin de en iyi örneklerini görmek mümkündür.
Mermer ve Taş üstüne Kalemişi : Sıva üstü tekniği gibi yapılır ve boya yağlı boya ve tutkallıdır. Mermer üzerine uygulananlarda altın varak da kullanılır.
Görebileceğimiz yerler : Kadırga Sokullu camii.
Malakari : Mala ile yapılan alçı süslemedir. Kubbe, tavan ve duvarlarda görülür.
Yapılışı : Dört farklı tekniği vardır.
- Normal Malakari : Horasan harcı üzerine istenilen renkler sürülür sonra üzerine yine kalığında sirke ile çürütülmüş alçı fazla kalın olamayacak şekilde tatbik edilir ve özel bıçaklarla eğimli kesilerek desenler kabartılmış olur.
- Müzeyyen Malakari : Desenlerin iç yüzeyi oyularak yapılan malakaridir.
- Rölyef malakari : Detayların belirlenerek desen ile zeminin yanlardan birleşmesi sağlanarak kesilir ve en son renkler ince kıllı fırçalarla tatbik edilerek yapılan malakaridir.
- Hendese Malakari : geometrik şekillerden oluşan malakaridir.
Görebileceğimiz yerler : Yeni cami
Kumaş ve Deri üstüne Kalemişi :
17.yy da barok ve ampir üslubunda çalışmalarda uygulanmıştır.
Yapılışı : Ahşap bir konstrüksiyon üzerine bez veya derinin gerilerek yapıştırılması ile yapılan bir tekniktir. Üstübeç’in tutkalla sulandırılarak gerilmiş kumaş yahut deri üzerine sürülerek muşamba haline getirilir. Yağlı boya ya da toz boyalar ile boyanarak yapılır.
Görebileceğimiz yerler: Yıldız Sarayı Cariyeler Odası.