RestoraTÜRK

  • Yazı boyutunu yükselt
  • Varsayılan yazı boyutu
  • Yazı boyutunu düşür
Sponsor Bağlantı

Paylaş      

Anasayfa Sanat Hat Sanatı
Hat Sanatı

3. Albaraka Hat Yarışması Başlıyor

3. Albaraka hat yarışması başlıyor

Hat sanatına katkıda bulunmak ve onu zenginleştirmek amacıyla Albaraka Türk Katılım Bankası tarafından üç yılda bir gerçekleştirilen uluslararası hat yarışması bu yıl üçüncü kez yapılıyor.

İlk olarak 2005 yılında düzenlenen Albaraka Hat Yarışması'nın bu yılki konusu 'adalet ve kul hakkı'. Yarışma; celî sülüs, sülüs, sülüs-nesih, celî ta'lîk ve celî divanî olmak üzere beş dalda gerçekleştirilecek. Şeref üyeliğini dünyaca tanınan hat sanatçılarımız Prof. Uğur Derman ve Hasan Çelebi; juri üyeliklerini Mehmed Özçay, Davut Bektaş ve Ali Toy'un yapacağı yarışmaya katılacak eserler, 1 Nisan 2012 tarihine kadar yarışma sekreterliğine gönderilebilecek. Sonuçları 15 Mayıs 2012'de açıklanacak yarışmada, 5 dalda toplam 15 eser ödüllendirilecek. Eser sahiplerinin derecesine göre 7, 10 veya 15 bin TL para ödülü alacağı yarışmada, toplamda 160.000 TL ödül verilecek. Ayrıca dereceye giremeyen eserler arasından jürinin uygun göreceği çalışmalara 1.500 TL teşvik ödülü verilecek.

Devamını oku...
 

Bursa’da Sırrı Efendi’nin hattı sır oldu!

Bursa’da Sırrı Efendi’nin hattı sır oldu!

Bursa'da Kayhan Camii'nde bulunan Sırrı Efendi'ye ait büyük kitabe çalındı.

Gün geçmiyor ki sanatkâr dedelerimizin cemiyetimize armağan ettiği kıymetli eserler birer birer kaybolmasın. Son olarak Bursa’da Kayhan Camii’nin devasa büyüklükteki tamir kitabesi çalındı.

Toplum, ait olduğu medeniyetten uzaklaştıkça eskimez değerlere ilişkin kıymetler birer birer sırra kadem basıyor. Mescitteki halı, tekkedeki kılıç, şadırvandaki çini, kubbedeki alem, mihraptaki kürsü, sebildeki musluk, medresedeki şamdan derken, şimdi de Bursa  Kayhan Camii’nde 140 yıllık devasa talik yazı sanat hırsızlığından nasibini aldı. Ne gâm?

Devamını oku...
 

HATTAT AZİZ EFENDİ

HATTAT AZİZ EFENDİ'NİN HAYATI
VE ESERLERİNDEN ÖRNEKLER

Hat san’atı tarihimizde, yirminci asrın meşhur yazı üstâdlarından olan Aziz Efendi, 1872 (H/1289 ) târihinde Trabzon’un Maçin (Maçka) kasabasında doğdu. Babası Rize’nin Salâha deresi eşrâfından Molla Mehmet Abdülhamid Efendi’dir. Çödelekzâdelerdendir. Annesi Esma Hanımdır. 1876 senesinde babası ailesi ve dört çocuğu ile Trabzon’dan İstanbul’a gelip yerleşti. Babası Abdülhamit Efendi çeşitli camilerde imamlık yaptı.

Aziz Efendi, ilk tahsilini, Eyüp Sultan’da İbtidâi Mektebinde yaptı. 3 ağustos 1885 yılında pekiyi derece ile bitirdi. Güzel yazıya olan merak ve istidâdı sebebiyle, Filibeli Arif Efendi’den sülüs, nesih yazılarını öğrenmeye başladı. Çok geçmeden ahlâki ve kabiliyeti sebebiyle hocasının takdirini kazandı. Aziz Efendi’nin çocukluk devresine ait güzel bir hatırasını şöyle naklederler:

Çok şiddetli bir kış günü Hocası Arif Efendi hem yolların karla kaplı, hem de hasta olması sebebiyle meşkhaneye gitmekte tereddüt eder. Fakat bu zorlu günde hiç kimse gelmese bile Aziz gelir düşüncesiyle dershaneye gelen Arif Efendi talebesinin kendisini beklemekte olduğunu görünce “Evladım bugün ders gösteremeyecek kadar rahatsızdım fakat seni mahzun etmemek için geldim” der. Çocuk ruhunun tertemiz sanat aşkı ve sabrı, hocanın feragati ve karşılık beklemeden verdiği hizmet...  İşte san'atta ve ruhta kemal ve cemale varmanın kutlu yolu. İşte şerefli ecdadımızın nefsani kirlere bulaşmadan yükselişlerinin sırrı. Her şaheseri vücuda getiren ruhun bu olduğuna şüphe yoktur.

Devamını oku...
 

Hat Sanatı

HAT SANATIMIZ

 

Meşhur bir tarifte hat şöyle anlatılır: Hat her ne kadar, cismani aletlerle meydana gelirse de, aslında ruhi bir hendesedir.


Aynı manayı ihtiva eden bir tarifte de, Nazzam: "Hat bedeni duygularla meydana gelirse de ruhun asaletindendir" der.


Bu tariflere göre hat, üstadını taklitle, zihne nakşolan şekillerin ruhdaki güzellik duygularıyla birleşerek, el, kalem, kağıt ve mürekkep gibi, maddi aletlerin yardımıyle meydana gelen ruhi bir hendesedir.

Devamını oku...
 

O VAV HER ZAMAN YAZILMAZ!

     Hayatını Kur’an-ı Kerim yazarak geçiren Kayışzade Hafız Osman, bir Ramazan gecesi, teravih namazı kıldırırken rükuya vardığı sırada vefat etti. O, devrin padişahlarına hat hocalığı yaparken bile en küçük bir gurura, kibre kapılmamış, kısa bir sürede eriştiği şöhrete rağmen tevazu ve teslimiyetle yaşamıştı. Kırkiki yaşındayken bile yazdığı kur’an sadece Osmanlı Devleti sınırları içinde değil, diğer İslam ülkelerinde de defalarca basıldı. Bugün dahi okuduğumuz mukaddes kitabımızın bazıları Hafız Osman hattı ile yazılmıştır.
Şevket Rado Türk Hattatları isimli ve eserinde şunları kaydetmektedir:

Devamını oku...
 




Yüzlerce Gerçek Üreticinin
Binlerce BIM/CAD Objesini
Ücretsiz İndirin!

Reklam
Reklam
Reklam



Copyright © 2002 - 2015 Designed by  
YASAL UYARI