RestoraTÜRK

  • Yazı boyutunu yükselt
  • Varsayılan yazı boyutu
  • Yazı boyutunu düşür
Anasayfa Sanat Sinema ALTIN PROTAKAL FİLM FESTİVALİ

ALTIN PROTAKAL FİLM FESTİVALİ


Bu yıl 45. Kez düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festvali yine çok konuşuldu ,çok tartışıldı.Her yıl olduğu gibi bu yıl da yine festival dışı bazı olaylar festivale damgasını vurdu.Fakat bizi festivalin içeriği ilgilendiriyor..
Öncelikle Türkiye dışından gelen konuklar dikkat çekiciydi.Ünlü oyuncu Kevin Spacey,yönetmen Paul Verhoeven , oyuncu Danny Glover ve Adrien Brody festivale yurtdışından katılan önemli isimlerdi.Bu yıldız isimler festival boyunca ilgi odağı oldular.Bunun dışında yurtiçinden de önemli konuklar festivalde yer aldılar.
Festival süresince ünlü konukların söylemleri  dünya dertlerini dile getirmeye yönelikti. Uluslar arası Avrasya Film Festivali’nin jüri başkanı Paul Verhoeven  ABD’deki başkanlık seçimleri ile ilgili yaptığı siyasi değerlendirmede şu sözleri sarfetti.

“ABD’deki bu seçimin ardından cumhuriyetçilerden kurtulmamız gerekiyor. Çünkü Obama, bütün dünya için bir umuttur” dedi. Artık ABD’nin dünyadaki her şeyi yok eden bir ülke olarak görülmesini istemiyorum” diye konuştu.

45.Altın Portakal ‘ın onur konuklarından biri de ünlü oyuncu Kevin Spacey oldu.Ntv de Spacey ile çok özel bir röportaj gerçekleştirdi.Röportajda , oyuncunun sinema geçmişi ve gelecekte sinemayla ilgili  proje ve düşüncelerinin yanı sıra tiyatro ile ilişkisi de konuşuldu.Ayrıca ünlü oyuncunun yönetmenlik deneyimi ve bu konuya bakış açısı da röportajda yer almakta.Röportajda Spacey ABD başkanlık seçimleriyle ilgili olarak kendi safını net bit şekilde belirtiyor.Konuşulan konular arasında ünlü oyuncunun Türkiye ve Türk sinemasına dair söyledikleri de bulunuyor..


NTV röportaj kevinSpaceyOR
 
Ünlü yönetmen önemli bir açıklamada bulunmuş.Evet ABD’de birçok kişi bu durumdan rahatsızlığını dile getiriyor.Emperyalist ülke vatandaşı yaftası insanları iyiden iyiye rahatsız etmeye başladı.Sadece ünlü yönetmenden yola çıkmak yanlış olur.ABD’li vatandaşların büyük çoğunluğu artık tepki koymaya başladı.Obama şu an önde gidiyor.Seçilirse ne ,ne kadar değişebilir .Dünyaya hükmetme konusunda bu kadar kararlı bir ülkede insanlık adına iyi şeylerin olabileceğine inanmak o kadar zor ki…Fakat diğer başkan adayı McChain’in militarist söylemleri dünya barışı konusunda Obama’yı desteklemekten başka çare bırakmamış insanlara.Küresel krizin tırmandığı ve o yerlere göklere sığdırılamayan kapitalizmin artık sonunun geldiğini düşündüğümüz bir dönemde kuşkusuz ki ABD başkanlık seçimleri dünyanın geleceği adına büyük öneme sahip..

Festivalin diğer konuklarından  siyahi oyuncu Danny Glover  ise başrolde oynadığı “Körlük” adlı filmin Türkiye galasında yaptığı açıklamalarıyla dünyada  hala yaşayan ırkçılığa temas etti.Ünlü oyuncu 20. Yüzyılda olmamıza rağmen hala devam eden ırkçılığın şaşırtıcı olduğuna dikkat çekti.Özellikle kendi ülkesi olmasına rağmen ABD’de devam eden ırkçılığın kendisini hala etkilediğini belirtti.Hala hangi ırktan olduğunuz önemseniyor dedi.Bu çirkin sistem maalesef ki yaşıyor diyen ünlü oyuncu festival kapsamında sinema öğrencileriyle de bir araya geldi.
Sinema’ya dönecek olursak Ulusal Yarışma’da bu yıl son yıllara oranla oldukça yüksek sayıda bir katılım ve aynı ölçüde bir kaliteyi görmek mümkün oldu festivalde.Ödüllerin dağılımı konusunda yine her zaman olduğu gibi hararetli tartışmalar yaşandı.Kimileri ödül alamadığı için jüriye yüklendi.Ancak tüm bunların yanı sıra Türkiye’deki sinema olgusunun nabzını tutan Antalya yine bu görevini fazlasıyla üstlendi ve dopdolu içerikli bir festival daha geride kaldı.


Ödüllerin ardından dikkat çeken en önemli şeyse , Cannes’da en iyi yönetmen ödülünü alan ve yurtdışındaki başka festivallerde de başarılı sonuçlar alan Nuri Bilge Ceylan ve son filmi Üç Maymun’un  Antalya’da gereken ilgiyi görmemesiydi.Üstelik de Türkiye’nin Oscar adayının bu film olduğunu düşünürsek burada büyük bir çelişki doğuyor.Bu yıl Türkiye’yi Oscar’da temsil edecek olan filmin , Ülkenin en büyük film festivalinde sadece görsel efekt dalında ödül alması kafalarda soru işaretleri oluşturuyor.Bunun dışında geçen yıl “Yumurta” ile ödüller alan Semih Kaplanoğlu’nun üçlemesinin ikinci filmi “Süt” bu yıl hiçbir ödüle layık görülmedi.Alternatif sinema bu sene Antalya’da gerektiği gibi ilgi görmedi.Ancak Türkiye’de sinema sanatının ilerlemesi,gelişimi  bence bu filmlere verdiğimiz önemle doğru orantılıdır.Bunların dışlanması sinemamıza hiçbir şey katmaz,aksine gelişimi baltalamış oluruz.

Bazı ödüller şu şekilde dağıtıldı:
En İyi Film: Pazar-Bir Ticaret Masalı (Ben Hopkins)
En İyi Yönetmen: Derviş Zaim (Nokta)
En İyi Senaryo: Ben Hopkins, (Pazar-Bir Ticaret Masalı)
En İyi Müzik: Mazlum Çimen (Nokta)
En İyi Kadın Oyuncu: Nurgül Yeşilçay (Vicdan)
En İyi Erkek Oyuncu: Tayanç Ayaydın (Pazar-Bir Ticaret Masalı)
En İyi Sanat Yönetmeni: Türker İşçi (Başka Semtin Çocukları)
En İyi Görüntü Yönetmeni: Zekeriya Kurtuluş (Vicdan)
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Övül Avkıran (Pandora’nın Kutusu)
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Volga Sorgu Tekinoğlu (Başka Semtin Çocukları)
En İyi Kurgu: Mustafa Preşeva (Vicdan)
Altın Portakal SİYAD En İyi Film Ödülü: Hayat Var (Reha Erdem)
En İyi Ses Tasarımı-Miksaj: Nokta
En İyi Özel Efekt: Burak Balkan (Üç Maymun)

 

Reklam
Reklam
Giriş yaparak üyelerin sahip olduğu birçok bilgiden yararlanabilir ve RestoraTÜRK FORUM'da bütün herşeyi özgürce konuşabilirsiniz...

Hoşça vakit geçirmeniz dileğiyle...




Copyright © 2002 - 2011 Designed by  
YASAL UYARI