RestoraTÜRK

Başkan Gökçek;

“Hıdırlıktepe - Atıfbey- İsmetpaşa Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi, Kapsamında Kısa Bir Sürede Yaklaşık 750 Gecekondu Sahibi ile Yapım Sözleşmesi İmzalandı. 200 Gecekondunun ise Yıkımı Gerçekleştirildi”

“Vatandaşlarımızla Sözleşmeler Aralıksız Olarak  İmzalanmaya Devam Ediliyor

“Bölge Yapılacak İnanç, İlim, Tarih ve Ferman Müzeleri Turizmi Harekete Geçirirken, Sosyal Donatı ve Rekreasyon Alanlarıyla Başkent’te Yeni Bir Merkez Daha Ortaya Çıkarılmış Olacak”

Cumhuriyet’in ilk yıllarında Ulus’a yakınlığı nedeniyle özellikle memurların yerleşim yeri olarak gelişmeye başlayan ve o yıllara göre oldukça düzgün sayılabilecek konutlarla göze çarpan Hıdırlıktepe, ne yazık ki daha sonra Başkent’te gecekondulaşmanın öncülüğünü yaptı.

1950’li yıllarda başlayan kentleşme süreciyle bölge, kent merkezi Ulus’a yakınlığı nedeniyle Ankara’ya gelenlerin oluşturduğu derme çatma, bugünkü tabirle “Teneke” evlerle adeta kuşatıldı ve sağlıksız kentleşmenin merkezi oldu. Bölgede hızla çoğalan gecekondular zamanla kent merkezinde çarpık yapılaşmanın simgesi haline gelerek, çirkin bir görüntüye yol açtı.

Ankara’ya ait kültürel değerlerin bir araya getirildiği Ankara Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Envanteri tamamlandı. Envantere, aralık ayından itibaren www.envanter.gov.tr adresinden ulaşılabiliyor. İstanbul’dan sonra tamamlanan ikinci kent envanteri Ankara’da çıkarıldı. Bu iki envanter sistemi sayesinde İstanbul ve Ankara’nın bütün kültürel değerleri, eserleri, halk kültürüne internetten ulaşılabilecek.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca yürütülen Ankara Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Envanteri Projesi, Türkiye’nin kültür envanterinin çıkarılması için başlatılan uzun soluklu sürecin bir parçası. Ankara Kalkınma Ajansı’nın desteği ile gerçekleştirilen Ankara Kültür Envanteri, ilin kültür mirası ve kültür ekonomisine ilişkin verileri 'mimari, arkeolojik, halk kültürü ve kültür ekonomisi' olmak üzere dört başlık altında topluyor.

Yazar    :    Kaya ÜÇER
Yayınevi:    İBB KÜLTÜR A.Ş. YAYINLARI
Konu    :    İSTANBUL'UN YÜZLERİ
Editör    :    Betül Eren
Sayfa Sayısı    :197

Gök kubbenin hayatımızdaki yansıması olan kubbeli yapılar, Orta Asya'da çadır mantığıyla başlamış, sonraları gelişme göstermiş ve daha sağlam malzemelerle yapılarak yaşam alanlarında kullanılmıştır. Kubbeler İslamiyet'in kabulüyle gündeme gelen camilerin belirleyici unsuru olarak günümüze kadar gelmiştir. Camilerin bulunduğu hemen her toplumda kubbeli yapılara rastlamak mümkünse de, yüzyıllar boyunca inşa edilen eserlerde kullanılan kubbeler, İstanbul siluetinin vazgeçilmez unsurları haline gelmiştir.