RESSAM, SULTAN VE PORTRESİ
Gentile Bellini tarafından yapılan Fatih Sultan Mehmet portresi, Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşunun 700. yılı nedeniyle, Londra National Gallery’den getirilerek, Yapı Kredi Kazım Taşkent Sanat Galeri’sinde 8 Aralık 99 -07 Ocak 2000 tarihleri arasında sergilendi. Tek resimden oluşan sergi, Ressamın ve Sultan’ın yaşadığı dönem ve eserleriyle ilgili bilgilerle görsel olarak zenginleştirilip, metinlerle de desteklenerek bir kurgu altında, “ Ressam, Sultan ve Portresi “ olarak izleyiciye sunuldu.
Sergi, 1400 yıllarında doğan ve ressamın babası olan Jacapo Bellini’nin yaşam öyküsü ve sanatsal gelişimini, Venedik’in siyasi, ticari ve sanatsal ortamı üzerine oturtularak vermeyi amaçlıyor. Jacapo Bellini’nin iki oğlu olur. Giovanni ve Gentile Bellini. İlk çizim derslerini babaları Jacapo Bellini’den alan çocuklar, zaman içinde sanatlarını geliştirmeleri için babaları tarafından bir yarış ortamına sokulur. Fatih Sultan Mehmet, İslam dinindeki suret yasağına rağmen Rönesans’ın hüküm sürdüğü Venedik’ten Giovanni Bellini’yi portresini yapmak üzere İstanbul’a davet eder. Ancak, o sırada Giovanni, Venedik Meclis binası’nın ( Plaza Ducale ) tavan fresklerini yaptığı ve sağlık durumunun bu gezi için elverişli olmadığı gerekçesiyle, Gentile Bellini’nin gönderilmesine karar verilir. Fatih Sultan Mehmet’in daveti üzerine 1479 Eylül ayında İstanbul’a gelen Gentile Bellini bu kentte 18 ay kalır. Bu süre içerisinde Fatih’in portresini yapmış ve Sultan portresini bu kadar güzel yapmasına inanamamış ve Gentile’den kendisinin ( self portrait ) yapmasını istemiştir. Bunun üzerine Gentile Bellini, aynaya bakarak portresini yapmış ve Sultan’a götürmüş, Fatih, ressamın yeteneğinden emin olmuştur. Yontucu olmamasına karşın, Fatih’in madalyasını da gerçekleştirmiş. İstanbul’un değişik yönlerden haritalarını da çizmiştir. Sonraki dönemlerde yıkılan Arcadius sütunu kabartmalarından yaptığı çizimler de bugün için önemli bir belge niteliği de taşımaktadır. Sergide bu çizimlerden örnekler de yer alıyordu.
Bir süre sonra, Fatih Gentile’yi huzuruna çağırıp, teşekkür eder ve bir isteği olup olmadığını sorar. İyi bir insan olan Gentile, Sultan’dan, Venedik Senatosu’na bir tavsiye mektubu yazmasını ister. Övgü dolu mektubun yanı sıra, çeşitli armağanlar ve şövalye ünvanıyla ayrılır.
Devamını oku...