Ülkemiz, jeolojik ve topoğrafik yapısı ve de iklim özellikleri nedeniyle büyük can ve mal kayıplarına yol açan doğal afetlerle sık sık karşılaşan ülkelerin başında gelmektedir. Ülkemizde doğal afetlerin son 60 yıl içerisinde yol açtığı yapısal hasar istatistikleri dikkate alındığında, bu tür hasarların 2/3 ünün deprem nedeniyle meydana geldiği ve tarihsel kayıtlardan elde edilen sonuçlara göre de geçtiğimiz yüzyıl içerisinde ülkemizde 5.5 ve üzeri büyüklükte meydana gelen ve hasar yaratan depremlerin sayısının 118 olduğu görülmektedir.
Öte yandan;
- Ülkemiz topraklarının %96'sının farklı oranlarda tehlikeye sahip deprem bölgeleri içerisindedir.
- Nüfusumuzun %98' i bu bölgelerde yaşamaktadır.
- Nüfusumuzun %70'i 1. ve 2. Derece deprem bölgesinde yaşamaktadır
Bu durumda özetle; - Toplum olarak mal ve can güvenliği bakımından büyük bir çoğunluğumuz deprem riski ile karşı karşıyayız.
- Deprem riski az bir bölgede yaşıyorsak da deprem afetinden sonra ekonomik olarak olumsuz yönde etkilenmemiz kaçınılmazdır.
- Ülkemizi terketmeyeceğimize göre, o zaman deprem ile birlikte yaşamanın yollarının bulunması ve bu yolların uygulanmasında da bize yükleyeceği sorumluluk ve külfetleri de üstlenmemiz gerekecektir.
Devamını oku...